Translation glossary: EN -> TR

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 251-300 of 85,380
« Prev Next »
 
abdominal cavitykarın boşluğu 
angielski > turecki
abdominal regionkarın bölgesi. 
angielski > turecki
abdominal viscerakarınsal organ 
angielski > turecki
abdominalgiakarın ağrısı 
angielski > turecki
abdominoanalabdominoanal 
angielski > turecki
abdominocentesisabdominal parasentez 
angielski > turecki
abdominocyesiskarın içi gebelik 
angielski > turecki
abdominocysticabdominokistik 
angielski > turecki
abdominogenitalkarın içi ve üreme organlarıyla ilgili 
angielski > turecki
abdominohysterectomyabdominohisterektomi 
angielski > turecki
abdominohysterotomyabdominohisterotomi 
angielski > turecki
abdominoperinealabdominoperineal 
angielski > turecki
abdominoplastykarın duvarına yapılan estetik girişim 
angielski > turecki
abdominoscopyabdominoskopi 
angielski > turecki
abdominoscrotalkarın ve skrotum ile ilgili 
angielski > turecki
abdominothoracickarın ve toraks ile ilgili 
angielski > turecki
abdominousşiş karınlı 
angielski > turecki
abdominovaginalkarın ve vajina ile ilgili 
angielski > turecki
abdominovesicalkarın, mesane veya safra kesesiyle ilgili 
angielski > turecki
abduceeksenden uzaklaştır 
angielski > turecki
abducensabdusens 
angielski > turecki
abducentdışa çeken 
angielski > turecki
abducteksenden uzaklaştır 
angielski > turecki
abductf. (birini) kaçırmak. 
angielski > turecki
abducteruzaklaştıran 
angielski > turecki
abductiondışaçekim 
angielski > turecki
abductioni. (birini) kaçırma. 
angielski > turecki
abductordışaçeken 
angielski > turecki
abeamomurgaya dik olarak 
angielski > turecki
abedz., eski yatakta. 
angielski > turecki
abeliai., bot. abelya, Abelia. 
angielski > turecki
abendbkz. abnormal end 
angielski > turecki
abendolağandışı bitiş 
angielski > turecki
abendolağandışı sonlanma 
angielski > turecki
abentericbarsak dışı 
angielski > turecki
abepithymiaiştahsızlık 
angielski > turecki
aberrancybozuk gelişim 
angielski > turecki
aberrants. 1. anormal. 2. istisnai. 
angielski > turecki
aberrantsapkın 
angielski > turecki
aberrationi. 1. (doğru/doğal/normal olandan) sapma. 2. ruhb., gökb. sapınç, aberasyon. 3. tıb. sapkı. 
angielski > turecki
aberrationnormal durumdan uzaklaşma 
angielski > turecki
aberrationsapınç 
angielski > turecki
abetf. (--ted, --ting) 1. yardakçılık etmek; kışkırtmak, tahrik etmek. 2. yardımda bulunmak. 
angielski > turecki
abetalipoproteinemiaabetalipoproteinemi 
angielski > turecki
abetmenti. 1. yardakçılık etme; kışkırtma, tahrik etme. 2. yardımda bulunma. 
angielski > turecki
abetteri., bak. abettor. 
angielski > turecki
abettori. 1. yardakçı; kışkırtıcı. 2. yardımda bulunan biri. 
angielski > turecki
abevacuationyetersiz boşaltma 
angielski > turecki
abeyancei., huk. 1. uygulanmama: That rule has since fallen into abeyance. Sonra o kuralın uygulanmasından vazgeçildi. 2. sahipsiz kalma/olma, sahipsizlik: Th 
angielski > turecki
abeyantbağlı olmayan 
angielski > turecki
« Prev Next »
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Szukaj terminu
  • Praca
  • Forum
  • Multiple search